Çarşamba, Ekim 18, 2017

Kendine ait bir oda

Melaba,

2017'nin bu güzel sonbahar gününde hala blog okuyan kaldı mı bilmiyorum ama blog yazan var. (misal genç osman)

Az evvel blog ayarlarımı kurcalarken daha önce yazdığım ancak yayınlamadığım bir posta denk geldim. Aynen şöyle düşünmüşüm :

"Her gidiş kötü müdür? Hepsi yakar mı insanın canını? Benimki yanıyor şimdi. Sönmesi için pencereye çıkıp sokağı süzüyorum. Hafif bir rüzgar esiyor, rüzgar perdeyi titretiyor, savrulan perde yüzüme değiyor. Derin bir nefes alıyorum. Sanki bu pencereden bir daha hiç ne alamayacakmışım gibi. Farkında olmadan ne kadar çok sevmişim bu sokağı. Arnavut kaldırımlarını, sokak lambalarını, yağmurlu gecelerdeki sessizliğini... Ne kadar benimsemişim hepsini, alışmışım. Oysa ne kadar da kısa bir süre burada geçirdiğim vakit. Sadece 1 yıl. İnsan hayatının küçücük bir parçası. Sanırım hayatımla ilgili pek çok değişimi burada yaşadığım için bu kadar önemli bu ev, bu sokak. " 
Temmuz 2013


Bunu yazdığım vakitlerden İstanbul'dan taşınıyordum. Aslında Bursa'ya geri dönmüyordum, Fransa'ya gitmek için hazırlanıyordum. Bu durum daha büyük bir heyecan kaynağı olmalıydı belki ama Şişli'deki o apartman dairesi benim için çok önemliydi o vakit. Hala da öyle. Hala da önemli. 

Alışkanlıklarını çabuk terk edebilen biri olamadım asla. Hala da öyleyim. Bana ait olan ya da bir şekilde bir geçmişimin olduğu eşyalarla, şehirlerle, mekanlarla haddinden gazla gönül bağı kuruyorum.  Ama bu demek değil ki yeni şeylere de asla adapte olamıyorum. Aksine kendimden beklemediğim bir performansla ve yine kendimden beklemediğim bir hızla adapte olabiliyorum.

Mesela ben şu yukarıdaki yazıyı yazdıktan sonra bile 3 farklı şehirde yaşadım.  Aradaki 4 yılda 3. farklı şehirde yaşıyorum ve önümüzdeki Haziran ayı gibi yeniden şehir değiştirmeyi düşünüyoruz. 

Bu arada yaklaşık bi 5 ay önce evlendim. Ve şu an Muğla - Fethiye'de yaşıyorum. Her ne kadar şu an için 9-6 işleyen bir mesaiye tabi olsam da yine de "erken emeklilik" gibi bir şey burada yaşamak. Ve bu durumdan memnun olmadığım da asla söylenemez ^^

Taşınmadan evvel buralar hakkında da bi'şeyler yazayım ben en iyisi. Sonra okur okur hüzünlenirim. 

Fes başıma, başım duvara.
Hadi bays.