Pazartesi, Ekim 29, 2012

Güzel olan her şey neden çabuk biter?



Saatler sonra ikea poşeti içinde denizaşırı yorgan taşıyacak olan o talihsiz insan benim. Baktıkça ağlayasım geliyor. Dışarıda deli bir lodos var. Denizaşırı falan diyorum ama çok büyük bir ihtimalle lodos sebebiyle seferler iptal olacağı için yorganımla birlikte başka yollar arayacağım İstanbul'a ulaşmak için. Ve ona hayatının en berbat gününü yaşatacağım. Sonra da kendisinden beni ısıtmasını bekleyeceğim. Yok ya!

Tatil çok çabuk bitti sanki. zel olan her şey neden çabuk biter? Kimse bilemez.

Perşembe, Ekim 25, 2012

danalar girmiş bostana


inanılmaz mantık hatası!

Çarşamba, Ekim 24, 2012

(L)

Merhaba,

Sonunda evde olmak çok güzel. Çok tatlı. Hele de yatağıma kavuşmak ...  Hissettiğim mutluluğu ve güveni tarif etmem imkansız bir hal aldı şu dakikalarda. Resmen rahatlıktan uyuyamıyorum. Aslında uyku konusunda hakikaten İYİyimdir. Öyle koltukmuş, kanepeymiş hiç ayırt etmem. Yataklara, yorganlara, yastıklara anlam yüklemek gibi huylarım yoktur. Ayakta bile uyurum uykum varsa. Ama insanın kendi yatağı bir başkaymış yahu. Böyle yumuşak ve tatlı. Of, çok mutluyum. 



Salı, Ekim 23, 2012

oku

Yıl olmuş 2012, hala "Kitap okumuyorum, eksikliğini de hissetmiyorum." diyenler var. Vay arkadaş!


Çok önemli not: Artık özel isimlere gelen ekler kesme işareti ile ayrılmıyormuş. Mesela, Türkçenin. Türkçenin ne ya? Nasıl ayrılmaz o -nin? Ben ayırırım valla. Sizi bilmem ama ben keserim!

Pazar, Ekim 21, 2012

mühendislik vs. iibf

Naber?

Gecenin şu saati yapacağım ödevi düşünürken bunca insanın neden sosyal bilimler okuduğunu daha iyi anlıyorum.

Şu yüksek lisans işini düşünürken bölüm konusunda hep tereddütlerim oldu. Acaba sıkılacak mıyım? Acaba sevecek miyim? Şimdi bakıyorum da yıllarca boşuna mühendisliğin tozlu yollarında kendimi heba etmişim gibi geliyor. Akışkanlar mekaniği, reaksiyon kinetiği, teknik resim, ısı transferi, kütle denkliği, biyoteknoloji, mikrobiyoloji ve adını sayamadığım daha niceleri. Hepsi ayrı ayrı ömür törpüsüydü. Ama şimdi bakıyorum; tüketici davranışı, marka kararları, reklam yönetimi ... Mis ... Nasıl eğlenceli, nasıl güzel! Bu kadar iibf'linin bir bildiği varmış. 

Bir yandan iş bulsam ne güzel olur. olabilir. 


Perşembe, Ekim 04, 2012

rüzgar




dünyanın en güzel şarkısı. 


Pazartesi, Ekim 01, 2012

teyzesi defterdar olan faytonla damda dolaşır

Alındın mı canım?

Şu cümleyi duyunca yemin ederim kanım çekiliyor artık. Normalde yani genel olarak şaka kaldıran biriyimdir ama artık şakanın kaka olduğu günler yaşıyorum sevgili kardeşlerim. Ben şaka kaldırdıkça bakıyorum insanlar daha çok şaka yüklüyorlar üzerime. Tabi dillerinin kemiklerini bir kenara bırakarak. Sonra da "alındın mı canım?".  Yok ya, ne alınıcam. Ben öyle de bir odunum ki ne dersen de koymaz bana.  Böyle bir cevabı içtenlikle vereceğim düşünülüyor sanırım kulislerde. Halbuki ben de kırılgan, naif, hassas bir insanım. Ama dışarıdan nasıl anlaşılıyorsam artık hani bana ana avrat düz gitseler akabinde "alındın mı canım" diye sorsalar ve ben "yok ya, sorun değil" ayağı yapsam hayatlarına kaldıkları yerden devam edecekler. Hiç sorgulamadan, acaba ağır mı oldu diye düşünmeden... Bundan sonra "alındın mı canım?" diye sonralara vereceğim cevap tek. MUZ. 

Ben de alınıyorum sevgili kardeşlerim. Akıllarda bulunsun. 



not: dün gece ki kokoreç çogzeldi. Yine olsa da yesek :(