Pazartesi, Eylül 30, 2013

Boncur.

Uzun ve yorucu bir yazın ardından hepinize merhaba. 

Günlerin ay, yılların asır gibi geçtiği, zaman kavramına yabancılaştığım, kendimle boğuştuğum, asla olması gerekeni yapamadığım, sürekli koştuğum, koşarken düştüğüm, ayağa kalkıp devam ettiğim, hep geç kaldığım, hep erkenci olduğum 2013 yazı sonunda BİTTİ. Ve ben hala "iyi ki bitti" ile "keşke bitmeseydi" ikilemi içinde A noktasından B noktasına, sonra B noktasından tekrar A noktasına hala koşuyorum. 

Şimdi Eylül. Eylül demek başlangıç demek. İlkokuldaki mevsim panolarının bilinçaltıma etkisi midir yoksa her Eylül biraz daha büyüdüğümden midir bilmem ama ben her Eylül yeniden başlarım. Bu Eylül ise en baştan başladım.

Şimdi dilini bilmediğim insanların içinde bildiğim dillerde cevaplar arıyorum. Onlar sorularımı anlamıyor, bense onların verdikleri cevapları. Ilk kez bunu dert etmiyoum. Hiçbir şey bilmiyorum. Ve bu bilinmezlik hali hoşuma gidiyor. Zaman enteresan bi enstrüman. Gittiğinde dönmeyeceğini bilenlerdenseniz bilinmezlere teslim olmak cok da kötü olmasa gerek. "Rüzgara kapılmış gidiyorum ben. Ne olacak bu işin sonu? Ne olacağım ben?" 

 ** Persefon Frenk diyarından bildirdi.

4 yorum:

  1. İnsanların arasında yalnız-yabancı hissetmek için farklı dil konuşmalarına gerek yok sanırım.
    http://www.youtube.com/watch?v=Sq9oR9x171w

    Yeniden başlamak demişken;
    "şimdi birçok sayfasını
    atlayarak bitirdiğim şu kitabın
    başından başlayabilirim de"
    http://www.youtube.com/watch?v=cz17981xQa4

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir ara sıkça dinlerdim people are strange'i. tekrar dinleyince bi garip oldum. haklısın. yabancı-yalnız hissetmek için etrafındakilerin farklı dilde konuşmalarına gerek yok. sen yabancıysan herkes yabancı sen yalnızsan herkes çirkin.

      ne acıdır ki yeniden başlamak dediğimiz şey de ancak bu kadar oluyor işte. "gözyaşları gizlenir idare edilir durum"

      Sil
    2. Sanırım durumu idare ettikten sonraki evre Pollyannacılık oynamak. Bir yerden sonra kısır döngüye girmesi ise en mükemmel evresi.

      Sil
    3. bence oynadığın pollyannacılık oyununa kendini fazlaca kaptırıp oyunu gerçek sandığın evre de fena sayılmaz. çok kısa sürüyor ama bu evre. malum; beyin hemen gerçeği anlatan baloncuklarını bırakıyor etrafa.

      Sil

naber?