Pazartesi, Ocak 26, 2015

Fil

Merhaba

Bugün çok Pazartesi. Ve ben Pazartesi günlerini hiç sevmem. Pazartesi demek, düzene boyun eğmek, yuları boynuna takıp sistemin küçük bir parçası haline gelmek, hatta o sistem içinde eriyip gitmek ve keza tekdüzeleşmek demek. Sadece tatil günleri ortaya çıkarabildiğin benliğini terkedip ciddileşmek ve bir o kadar samimiyetsizleşmek demek. 

Gerçi düşünüldüğünde bu iğrenç durum sadece çalışma günlerine değil tüm hayatımıza nüfus etmiş halde. Sadece bu durum çalışma günlerinde insanın kafasına daha çok dank ediyor. DANK ! Doğala olan uzaklığımız her geçen gün artıyor. Engel olamıyoruz. 

Haftanın 5 günü -ki bazen 6 veya 7 günü de olabiliyor- günde 10 saat bir masa başında oturmak, aynı insanların yüzlerini görüp, aynı makinelerin seslerini işitmek ne kadar doğal mesela? Ofislerde soluduğumuz klima havası mı doğal? Tatil günleri tamamen şartlar tarafından belirlenmiş ortamlarda sosyalleşmeye çalışmak mı doğal? Ya da yılın 362 günü fabrikalarda şişirilmiş tavuklara erişimimiz mi doğal? 5 yaşından 25 hatta 30 yaşına kadar bir okuldan diğerine koşturmak mı doğal?

Bahar depresyonu dışında, doğanın ritmine uygun olarak yaptığımız tek bir şey var mıdır ki şu hayatta?    

Hadi bays.


2 yorum:

  1. welcome my son, welcome to the machine.

    YanıtlaSil
  2. what did you dream? it s alright we told you what to dream. evet.

    YanıtlaSil

naber?