Cumartesi, Ocak 22, 2011

happy hours !


evet efem. yorucu, yıpratıcı, bitirici, öldürücü
finalleri geride bırakmanın mutluluğuyla yazıyorum bu postu. ve inanması güç ama bu dönem hiiiiiç dersim kalmadı. gizli inek olmuştum zaten bu dönem, ben başarımdan emindim zaten canım. "brava necdet" bana.
gelelim tatilde neler yapsam, neler yapmalıyım kısmına. 3 haftalık tatil maratonumun 1 haftası stajla dolu olacak zaten. üstelik zorunlu değil gönüllü staj. size gizli inek olduğumu söylemiştim, değil mi ? kalan 2 hafta da arkadaşlarla, d. ile geçecek. bol bol film izlenecek, bol bol kitap okunacak, bol bol gezilecek. yalnız bu kadar bol şeylerin yanında başka bir şey daha yapmak istiyorum bol bol. ancak ne istediğime karar veremedim henüz.

tatiller anlamsız bir şekilde enerji veriyor. anlayamıyorum neden böyle olduğumu. tatiller dışında kılını kıpırdatmaya, mutfağa su almaya gitmeye üşenen ben, bir derya baykal, bir emine beder kesiliyorum. yemek yapıyorum, el işi yapıyorum. böyle abidik gubidik bir sürü şey. geçen sene yarıyıl tatilinde etamin işlemiştim sıkıntıdan. kuzulu yastık yapmıştım. şu fotoğraftakini. güzel de olmuştu hani. en azından ben beğenmiştim. bu kez ne yapsam bilemedim. neyse bunun üzerine düşüneceğim bir ara.

bugün buz pateni yaptım hayatımda ilk kez. ve bu zamana kadar yapmamamın ne kadar yerinde bir karar olduğunu gördüm. yeteneksizim. ben kenarlardaki borulara tutunmuş "allaam nolur düşmiyim. rezil olmıyım amin" diye dua ederken bir de baktım benim d. adeta uçuyor. beni şaşırtmasına şaşırdım. biraz durdum. geçti.

iki çizgi diye bir film var. izleyenleriniz olmuştur belki. gülçin santırcıoğlu ve kaan keskin oynuyor. onu izledim biraz önce de. allahım bu nedir? tamam sanat filmi, tamam çiftler için çağımızın vebası iletişimsizlik ama olmuyor bu kadarı yani. durağanlıktan ölecek öykü. 93 dk lık bir film yedi bitirdi beni. neyse daha fazla kötülemeyeyim.

ayrıca o ayakkabıları alsam mı ya?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

naber?