melaba
..
sıkıntıdan patladığın, poflamaktan yanaklarına ağrılar girdiği günlerde arkadaşlarla yeniden bir araya gelmek kadar güzel bir şey yok sanırım. eski günlerden bahsedip keh keh gülmek, var olan durumlardan bahsedip, üzülmek, olabilecekler hadiseler için endişelenmek. hepsi daha güzel sanki arkadaşlarla. hele en yakın arkadaşla. önce birayla kafalarımızı döndürüp sonra steakhouse'la karnımızı doyurup üzerine türk kahvesi içerek midelerimizi zorladığımız zamanlar biricik bro'mla güzel. (bu bro lafı da tee ergen günlerimizden, lise zamanlarından kalma. şimdi kurtulamıyoruz. ki zaten kurtulmak da istemiyorum ben) şu tatilleri de en çok bu yüzden seviyorum sanırım. kendisiyle böyle umarsız zamanlar geçirebildiğimiz için. eski bir türk atasözü der ki: "en iyi arkadaş kahve falı bakmayı bilmediği halde ısrar ettiğin için falına bakan arkadaştır. ondan daha iyi arkadaş ise kahve falı bakmayı bilmediğini bildiği halde sana falına baktıran arkadaştır. " evet, attım. böyle bir atasözü yok ama bence olsa iyi olurmuş.
en iyi arkadaşın başka şehirde yaşaması kadar boktan bir şey yok sanırım. mutsuzluktan ölüyorsundur mesela, dertleşmek için, omzunda ağlamak için, seni rahatlatması için ona ihtiyacın vardır ama ulaşamazsın. telefonla falan işte ancak. ya da deli gibi eğleniyorsundur, mutluluktan uçuyorsundur "ah!" dersin. "panpacığım da burda olaydı şimdi ... " böyle geçer günler. tatil günleri ancak beraber olunur. o saatler de anlamadan geçiverir. yetmez. işte öyle bir şeydir uzak kalmak. boktandır. çiştendir.
..
lav yu panp !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
naber?