Cuma, Aralık 10, 2010

kış geliyor ört hocam yorgan yorgan üstüne


uzun ve yorucu bir yazın ardından hepinize merhaba.

bu yıl yaz ne kadar uzun sürdü böyle yahu? gerçi benim bu durumdan şikayetçi olduğum da söylenemez hani. yaz insanıyım ben. güneş, deniz, kum... gerçi bu yıl ne adam gibi denizi görmek nasip oldu ne de kumu. güneşle yetinmek durumunda kaldım koca yaz. yaz okulu, staj ve ramazan üçlüsü tüm tatil planlarımı bitirdi. ben de üzerine bir bardak soğuk su içtim.

geçen haftaya kadar hala kendimi şöyle mayıs ayında gibi hissediyordum yalnız bu hafta, hava durumu, aylardan aralık olduğunu bir tokat gibi yüzüme çarptı. bu nasıl bir soğuktur, allahım? insanın totosunun donmaması mümkün değil. bir yandan soğuk bir yandan yağmur zaten sıkıntıdan ölmek üzere olan ruhumu iyice kör kuyularda merdivensiz bıraktı. sabah gözümü açtığımda şakır şakır yağan bir yağmur, kötü kahkasıyla selamladı beni. oooof deyip yorganı çektim kafamın üzerine hemen. uyudum yine. yataktan çıkamadım. saat 11'e geliyordu tekrar gözümü açtığımda. sonra da yataktan çıkmak zor geldiği için kitap okuyayım dedim. aldım elime bir kupa çay. geçen gün aldığım kitaba başladım. elif şafak'ın mahrem'i. 80 sayfa okudum yaklaşık. şimdilik gayet güzel, beğendim. bir de film almıştım kitap alırken. münich. steven spielberg filmi. onu da izlemeliyim bir ara. bakalım.

havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız hoş olsun.
bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

naber?