Pazar, Şubat 13, 2011

lanet gitsin


tarihin arka odası'nı izlemekteyim şu an. cumartesi gecesi tv'de izlenebilecek şey bulamayanlar, mecburen murat bardakçı'nın ukalalığını, pelin batu'nun ilginç konuşmasını ya da daha doğru bir deyimle iki kelamı bir araya getiremeyişini, erhan afyoncu'nun kendi çapındaki halini ve bu üçlü tarafından -özellikle bardakçı- konuşturulmayan bir adet konuğu izlemek zorunda kalıyor sanırım. benim gibi.

erhan afyoncu'nun kitabı tanıtıldı biraz önce. "muhteşem süleyman" kanuni ile hürrem aşkı. omaygad! size de tanıdık gelmedi mi bir yerlerden? erhan afyoncu, şu sıralar gündemden düşmeyen dizi, muhteşem yüzyıl'ın da tarih danışmanlığını yapıyor. bu işin ona getirisi iyi olmuş ki bunu hemen başka dallara da yansıtmak istemiş. hemen bir kitap hazırlayıvermiş, sürmüş piyasaya. ilk onbin tükenmiş bile. ikinci baskı ise yolda. sizce de komik değil mi? "popüler tarihçi" kavramı bile beni irrite etmeye yetiyorken okuyucular nasıl bu konuya bu kadar sıcak yaklaşıyor anlayamıyorum. aşk-ı memnu yayındayken "aşk-ı memnu'nun kitabı çıkmış kızııaam" diyen onbinlik hemen muhteşem süleyman'ı da almış kitapçılardan herhalde. fazla mı önyargılıyım bilmiyorum ama sırf satılsın diye, sırf o dönem popüler bir konu diye ya da sırf daha çok para için kitap çıkarmak bence insanı küçülten bir şey.
benim midemi bulandırıyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

naber?